7 Temmuz 2013 Pazar

dön dolaş aynı yer

Yer değişikliği takıntımın ve "gitçem ben" manyaklığımın geldiği sırada hemen buldum yeni bir ev gidiyorum a dostlar... Bu sırada açılan kıyafet dolabından çıkan kıyafetlerin açığa çıkardığı anılara boğulduğum şu anda aklıma geldi benim bir blogum vardı.

Benim bi blogum vardı demeden önce ayrılamam dediğim, kendisiyle ciddi planlar kurduğum erkek arkadaşımdan ayrılmamın üzerine bir de dolaptan kendisinin hediye aldığı eşyaların bir bir çıkması gözlerimi doldurduktan sonra "o kadar karışık ki... kafam" deyip. öylece duraksadım. hatıralar mı acı veren, olmayan planlar mı, neyin uğruna olduğu belli olmayan bitişler mi gerçekten anlayamıyorum. aslında kendimi, ne istediğimi, ne hissettiğimi biliyorum. bence farkındalık düzeyim gayet yüksek ama bazı şeyler neden oluyor anlayabilmiş değilim.

Bunun dışında, bu hafta ve hafta sonu girişi olan cuma akşamı "teyze" denilebilecek yaştaki düşünür ablalarla konuştuktan sonra tekrar teyit ettim ki mal düşkünlüğü iyi bir şey değil. Sonra dolaptan çıkan kırmızı polo yaka orjinal tişortuma baktım ve onu alış zamanımı hatırladım. Okul zamanı ekstra garsonluk işlerinde çalışarak biriktirdiğim parayla almıştım. Hatta forum istanbula gitmiştik kardeşimle de benim yanımda "her zaman ki gibi" o kadar nakit yoktu da o vermişti de alabilmiştim. Sonra da şey kadar küçük tişortu içine koydukları eşek kadar polo club karton poşeti ağzı yüzü dağılana kadar çalıştığım yere kıyafetlerimi taşımak için götürmüştüm. Aynı şekilde biriktirdiğim paralarla aldığım, adidas pembe çizgili eşofmanım ve aynı gün kendime doğum günü hediyesi aldığım burberry klasik parfümüm. bunların hepsini kendi paramla alarak sahip olmak benim için gururdu. 3'ünü de annemlerden aldığım parayla alsaydım bana o kadar mutluluk vermeyecekti.

Bunları sabredip biriktirdiğim paralarla yapmam çok güzel ama işte malesef bir yandan kalbimin genişliğini kısıtlıyor. Biri benle onları paylaşmak istediğinde veya aynısından kendisinin de olmasını istediğini düşünüp imrendiğinde diyorum ki içimden ben kendi uğraşlarımla aldım sen de yap, al üzülmek neden... ama işte bazen sebep bu kadar basit olamıyor. Ondan sonra da aman bu fırsatları, durumları oluşturmak için ben de çabaladım hazıra konmadım dediğim insanlar kalkıyor benim nankörlük sınavım oluveriyormuş. Sınavı geçiyor muyum geçemiyor muyum ben de bilemiyorum ama benden daha büyük olanın varlığının farkındayım. Ben yaptım, tek başıma demek çok yanlış ama ukalalık bir kenara, tek başıma oluyor işte bir şeyler arkadaş, Allah nasip ediyor. Bunlar bir bir geldikçe bazı şeylere eskisi gibi, yada yanımdakiler gibi isyan edemiyorum işte. Yanımdaki bi şeyleri değiştirmek adına adım atmadığı halde ağladıkça ona da üzülmek yardım etmek gelmiyor işte içimden arkadaş. ama malesef şunu da biliyorum ki Allah'ın insanları düşürme sebebini de durumunu da sorgulamak bana düşmüyor. işte böyle içim de dön dolaş aynı karışıklık

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder