16 Ağustos 2012 Perşembe

Döndüm dolandım yine geldim bu ekranın başına ! Geçen sene bu zamanlar bildirdiğim yer farklıydı şimdi ise o yerde olmanın hayaliyle burada yani istanbulda yazıyorum işte bir şeyler.

Boşluğumun 3. ayı bitmek üzere iken bu süreç içerisinde çıktığım yürüyüşlerin bir tanesinde yanımdan hızla geçen bir zamanlar sıkı fıkı şimdi ise konuşmak istemediğim bir kişi geçti bir hışımla. Bu olaya şahit olunca beni görmezden gelmesine belki de görmemesine ufaktan sevinip bir yandan şöyle bir yüzüne baktığımda bir anda ilkokul defterleri açılıverdi içimde. Ya zaten sıkıntılıyım boşum kafam boş günüm boş. Karıştırcak kurcalıcak olay arıyorum. Tam da üstüne bu geldi yani. Konuştuğum görüştüğüm insan sayısı üçü geçmezken ve bunu ben böyle belirlemişken şimdi neden bir anda görüşme konuşma istediği geldi içime.

Aslında bir yandan konuşmak görüşmek istiyorum işte ama adam beğenmiyorum, bana yapılanları hep kendime hakaret gibi sayıp olayları büyütüp duruyorum. Beğenmediğim bir hareket görünce hemen ortamdan uzaklaşmak ve konuşmak istemiyorum. Daha doğrusu eğer yanlış gördüğüm şeyi söyleyemiyorsam hemen kaçıyorum. Şimdi buraya yazarken aklıma geldi de belki de bu sebeplerden dolayı yani tekrardan konuşmak için görüşmek istiyorum. Hatalarını söylemek mazeretlerini dinlemek ve affetmek. Sadece bu ne gereği var ki büyütmenin insanın insana ihtiyacı vardır diğer maddi şeylere de ihtiyacı vardır ama öncelikli ihtiyacı insandır. İster zıddı olsun ister aynısı ister değişik bir tipi. Önemli olan bir şeyler almak vermek değil midir. Zihnindeki bilincindeki yeni kapıları açmaktır. Şu an içimde öyle bir heyecan oluştu ki onu görünce keşke yanına gitseydim de konuşsaydım sen öylesin ama ben yine de konuşalım görüşelim istiyorum deseydim. Yaradan'dan ötürü tekrar birbirimizi tanıyalım deseydim. Yalanı, gösterişi, abartıyı bırakalım ama çünkü o vakit ben gene kendi kabuğuma çekilmeye başlayacağım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder