3 Ağustos 2011 Çarşamba

Birincilik tek dert mi?

Her ne kadar okuyanım az olsa da burası umuma açık alan diye bazı yazıları saklı bırakmış şimdi onları okurken bir an aslında okunası yazıyormuşum ya dur bi tane patlatayım diye bastım o "yeni kayıt" butonuna.

Yaklaşık bir kaç saat önce trabzonspor-benfica maçı yorumu yaparken de daha doğrusu kardeşime sosyal mesaj vermeye çalışırken aslında güzel bir çıkarım yaptığımı düşünmüştüm bari onu yazıya dökeyim de günün anlamına uygun olsun. Şöyle ki maçı izleyenler zaten bilir trabzona elenmemesi için dört gol lazımdı ben maça dahil olduğumda bir bir beraber ve trabzonspor 10 kişi idi. Son 20 dakika kalmasından olucak aslında az da bir süre değil ama belki de moral bozulmasından trabzon geriye de geri diye oynuyor futbolunu şimdi ben oynamam bilmem bu sporu. Fakat hem türklük damarından hem de kendimce trabzonsporun yanlış tutumundan dolayı hemen çıkarımları kafamda sıralamışken kardeşimin zaten ne yapsak boş, hakemler bize olan kararda karşı tarafı tutup maçı çeviriyor elimiz kolumuz bağlı deyiverdi. Şimdi Türkiyenin böyle durumlara düştüğü maçlara diyecek bir şeyim benim de yok. Sonuçta hakemin içinde ben yokum içini dışını niyetini bilemem.

Fakat şunu biliyorum ki türk milleti olarak demek istiyorum ama tüm milletleri tek tek bilemediğim için genelleme yapmayacağım, demem o ki bir grup insan büyük bir çoğunluk da denilebilir yaptığı işleri sonuç odaklı yapıyor. bu tabiki de tek bir açıdan düşününce doğru bir şey bir işi yapıyorsan güzel bir sonucu olmalı. ama bir yarışma yapılır 10 kişi de katılsa bin kişi de katılsa birincisi bir kişidir o zaman geri kalan ölsün mü? sorusuna cevap verdirtmiyorsa bu çıkarım o zaman biraz daha olayı geniş düşünmek gerekiyor. buradaki şike ya da hakemin karşı takımı tuttuğu iddiaları gibi gittiğimiz yolda, yaptığımız işte elimizi kolumuzu bağlayan belki de bağlıyormuş gibi görünen etkenler ya da olaylar illaki oluyor. sadece yoldaysa ilerlerken gözümüz sonucu görüyorsa bu bizim için büyük hayal kırıklıklarına moral bozukluklarına sebep verebilir o bu hayatımızdaki yaşama sevcinin yitip gitmesine de neden olur. Burada iki seçenek var; o engeli bahane edip ya da onu düşünüp aslında biz yenerdik bu maçı ama vay şunun bunun hakemi deyip sinir krizi geçirmek ya da bu engelin yanından geçip gitmek. Düşünüyorsanki gerçekten elin kolun bağlı ve çözümün yok artık o sektörde o alanda işin yok birincilik istiyorsan başka kulvara geçiceksin ya da ki bu bence en önemlisi yaptıklarından zevk alacaksın. hani yarışma programlarında derler ya aslında herkes (ben de dahil) gıcık olur önemli olan yarışmaktı diye bunu yapacaksın. yarışmak için macera için denemek deneyim tecrübe iç huzur ya da o işi kendine yakıştırdığın için yapacaksın işte o zaman birinci olduğunda sevineceğin bir an iken, bu şekilde hayatında her an mutlu olacaksın.


keşke bulsak da kendimize yakıştırdığımız hayatla uyum içinde olduğumuz işler de işte o zaman herkes şu birinci, şampiyon olma hırsını bir kenara bıraksa. hayatı kontrol etmeye çalışmamak eminim hepimize çok iyi gelecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder